Spiritüel Bypassa Dikkat!

Olumlu düşünüyorsun, olumlamalar yapıyorsun ama olumlu sonuç alamıyor musun? Hayır canım, merak etme; sende bir sorun yok!

Düşünce gücü ile, imgeleme ile hayatımızı etkileyebildiğimiz bir gerçek. Düşünce sistemimizi değiştirdiğimizde bedenimizin kimyasını değiştirerek şifa bulduğumuz da bir gerçek.

Fakat!

Düşünce gücünün kontrolünü ele almak veya düşünce sistemimizi değiştirmek; bazı deneyimleri ve duyguları yok saymakla, içinde olduğumuz durumu olduğu gibi yaşamadan sadece pozitife odaklanmakla olacak şey değil.

Spiritüel Bypass Nedir?

Düşünce sistemimizde, davranışlarımızda, deneyimlerimizde veya duygularımızda “hoşlanmadıklarımız, negatif bulduklarımız” var ise bunları yok sayıp pozitife odaklanmaya çalışmak ve pozitife odaklanarak düşünce sistemimizi değiştirdiğimizi zannetmek yalnızca spiritüel bypasstir. Bizim pozitife odaklanmamızın altında yatan neden “ittirip ötelediklerimiz, kurtulmaya çalışıp kaçındıklarımız” olduğu müddetçe bu deneyimleri yaşamaya devam ederiz. Bunları değiştirebilecek tek şey ise ironik olarak hiçbir şeyimizi değiştirmeye çalışmadan olanı sevgi ve şefkatle kabul etmektir.

Pozitif düşünmek, pollyannacılık yapmak insanlıktan ve hayatın gerçekliğinden uzaklaştırdığı zaman tehlike başlıyor, dikkat!

Düşünce gücü gerçekten çok önemli, odağımızın nerede olduğu çok önemli. Fakat bu “sürekli olumluya odaklanırsan olumsuz bir şey yaşamazsın” ilüzyonu yaratıyorsa orada bir duralım. Hayat inişleri ve çıkışları ile biz büyüyüp gelişebilelim, önceki jenerasyonlardan daha iyiye evrilebilelim diye türlü türlü deneyimler sunmaya devam edecek.

Deneyimler zorlaştığında bizim “kötü hissedip kötü düşünmemeyi” değil de; “kötü diye adlandırdığımız duygu ve düşüncelerle nasıl başa çıkacağımızı” öğrenmemiz gerek. Ve bu malesef onları yok saymakla, onlar olmuyormuş gibi yapıp da pozitife odaklanmakla olmuyor. Bu yalancı, sahte pozitiflik insanlara gizliden gizliye “sen bir şeyleri düzgün yapamadığın için negatif deneyimler çekmeye devam ediyorsun” mesajı veriyor. Olana olduğu gibi kabul açmak yerine sürekli bir şeyler yaparak dünyanı değiştirebileceğin vaatlerinde bulunuyor. “Sen hep iyiye odaklanırsan her şey iyi olur, her dileğin gerçek olur” diyor. Ve böylelikle daha çok ıstırap doğuyor.

İşte bu hep mutluluk, gökkuşakları, kelebekler ve pembe bir dünya vaat eden metafizik ve maneviyat öğretileri Amerika’da benim çok sevdiğim bir tabirle “spiritüel bypass” olarak adlandırılıyor. Yani anda olanı spiritüellik gerekçesiyle atlatmak veya geçiştirmek. 

Halbuki sağlıklı spiritüellik, farkındalık bize “olanla kal” diyor.

Yani duygularını geçiştirme, hissettiklerinin üzerini örtme.
Orada öylece olanın farkındalığıyla kal.
Kendi konforsuzluğunda konfor yaratarak kal.
Olanı olduğu gibi kabul et, tepki vermek yerine bilinçli cevaplar ver.

Ama asla hissettiklerini reddetme! 

Çünkü hislerini dibine kadar hissetmeden, onların ne anlatmak istediğini dinlemeden olana bilinçli bir yanıt vermen zaten mümkün değil. 

O yüzden bizim “sonsuza dek mutlu mesut yaşadılar” masalını maneviyattan, sahte metafizik pazarlamalarından çıkararak o negatif dediğimiz duygu ve durumlar çıkageldiğinde bir yandan kendimize alan tutup hissetme izni verirken diğer yandan olana nasıl bilinçli ve sağlıklı yanıtlar verebileceğimize odaklanmamız gerekiyor.

Bunun içinse duygusal tetiklenmelerle başa çıkmayı bilmek, duyguları anlamak ve duygular hakkında sağlıklı iletişim kurabilmeyi öğrenmek şart!

Sizin deneyiminizi merak ediyorum.
Sizler de bu sahte pollyannacılıktan nasibinizi aldınız mı?

You Might Also Like