İlahi Dişil Uyanıyor!
Toprak ana çağırıyor, feminen uyanıyor! Tüm eril özü baskın kadınların içinde; fazla vermekten, almayı bilmemekten, özdeğerini onore edememekten, kendine dinlenme molası vermemekten, fazla fedakarlık etmekten, dağınık olmaya izin vermemekten, mükemmelliyetçilikten; nereden geldiğini anlayamadığımız derin bir öfke yanıp kavruluyor!
İçimiz acıyor çünkü değişime direniyoruz! Dişilin getirdiği vahşiliği, dağınıklığı, özgürlüğü, olanı olduğu gibi kabul ediciliği zor buluyoruz; inatla koşturmak, aksiyon almak iyice ateşe ateş katarak ortalığı aleve vermek geliyor içimizden!
Kadınlar, iç sesinize kulak verin: vahşi feminen uyanıyor ve içinizdeki yangını kendi içinizdeki su ile söndürecek olanlar sizlersiniz!
Su; karanlık, derin, dingin, kapsayıcı, esnek, akışkan, kabına göre şekil alıp uyum gösteren, bazen dalgalı, bir o kadar da yüksekten atlarsan beton etkisi yapacak kadar kuvvetli!
Bruce Lee demiş ya “Su ol arkadaşım!”
Hah, şimdi su olma zamanı, olanla akma zamanı. İç sesinizi dinleyin; öfkenizin sebebi artık dişil özün yükselişini kabul edemeyişiniz! Şimdi bırakın her şey dağınık kalsın; ve artık birileri toparlasın. Müsade ve alan verin kendinize, herkesin de kendisi olma özgürlüğü olduğunu hatırlayın; olanı kabul edin sevgiyle!
Hayatla beraber akın su gibi, artık hayatın coşkusunun içinize akmasına açın kalbinizi.
Ben de hayatımda hiç hissetmediğim kadar kadın hissediyorum ve yalnız değilim biliyorum! Hiç sevmediğim kadar seviyor, hiç bilmediğim bir genişlikte kalbimi açıyorum. Her anımın her saniyemin nasıl geçtiğini önemsiyor, kendi iç huzurumu esas alıyorum.
O gün sol tarafımdan kalkmışsam eğer içimden çıkan o hırçın kızı da tanıyorum artık. Ve o kıza sevgim sonsuz; tüm hırçınlığına inat sarılıyorum, her şeyin de savaşarak olması gerekmediğini hatırlatarak.
Çünkü o kız öyle bir kültürde doğmayı seçti ki; önceki nesillerinin, atalarının dahi öfkesi üzerinde. Haremler, kardeş kavgaları, kadınlığın “sofradaki öküzden sonra geldiği” bir tarih! Ama o topraklar güçlü kadın analar da tanıdı, soylu şaman atalar da!
O toprak öyle bir denge köprüsü ki doğu ile batıyı birleştirecek ve bunu yapan kadın olacak. Kadın ama; o evinde saçını süpürge eden kadın değil, kendi yaralarını görüp her birini kendi başına sarıp da kendi gücünü fark eden kadın! Ve bu uyanış başladı!
Bana Ulaşan Tüm Canım Kadınlara Selam Olsun
Öyle güzel kadınlarla bağ kurdum ki yayınladığım kendine doktor ol video serisi sayesinde; kadınlığı damarlarımda onurla gururla hissediyorum! Kadınca, kadın kadına paylaşmak ne güzel!
Bu güzelliği bizler gördükçe onurlandırmak isteyen güzel kalpli canlar yaratacağız! Kendi değerini bilen kadın, kadının değerini bilen kadın, kıskanmak yermek yerine bağ kurmak isteyen kadın dünyayı baştan yaratmaz da ne yapar?
Ne güzel şey kadın olmak! Değişim bir kadının içinde filizlenince diğerlerine de besin akıtıyor bir kere, kadının doğası birlik.💧
Boşvermişliğimle, vahşiliğimle, yaratım gücümü kullanabildiğim yeni kanallar ile, doğaya dönerek, en derin yaralarımı dahi severek, kendimi mütemadiyen pışpışlayarak, duygularımı derin derin dinleyip de özümü bulmaya gönül vererek, olanı olduğu gibi kabul edip en olmaz gibi görünene şefkat ile alan açarak, kendi sınırlarıma ve sezgilerime saygı duyarak; yaldır yaldır hayatla savaşarak değil de hayatla akarak, sabırla teslimiyette kalarak, oldurmak için uğraşmak yerine olarak; kadınlığımı onurlandırdığım bir dönemdeyim.
Şükran doluyum, aşk doluyum.
Kadınlığıma, kadın olmaya aşkım arttıkça; hayat, aşkı bereketi yoluma akıtıyor!
Hayat yolculuğuma dokunan tüm canım kadınlara selam olsun, bu hayatta beraber büyümek ne güzel!